An’da kalmak, geçmişte yaşananları veya gelecekte yaşanacak olanları düşünmekten vazgeçip sadece bulunduğun ana odaklanarak şimdiki anı farkındalıkla yaşayabilmektir. Yani hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak tüm varlığınla aynı yerde bulunmak demektir. Şu anda, bulunduğun yerde, etrafında neler olup bittiğinin farkına varmak... Çalan müziğe kulak vermek, burnuna gelen kokuyu hissetmek, etrafındaki nesneleri, insanları ve renklerin canlılığını görmek, kuş seslerini duymak… O anda yaşadıklarının farkında olmak ve hissettikleri fark edebilmek… Ne kadar da keyifli bir an değil mi?
Yaşadığımız an sadece şimdiki zaman. Geçmiş zaten geçti ve bitti. Gelecek ise henüz gelmedi. Geçmiş veya gelecekle ilgili düşüncelerle boğuştuğumuzda hayatı ıskalamış oluyoruz. Çünkü gerçekte ne geçmişte ne de gelecekteyiz. Tek gerçek an içinde bulunduğumuz andır. Sadece şimdiki ana odaklandığımızda hayatı gerçekten yaşarız ve ancak şu ana odaklandığımızda hayattan gerçekten keyif almaya başlayabiliriz.
Anda kalmak kolay değildir. Aklımızdan sürekli geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygılarıyla ilgili düşünceler geçer. Bu çok normaldir. Yapılması gereken bunun farkına varmak ve bulunduğumuz ana geri dönmektir. Bunu alışkanlık haline getirebilmek ve farkındalık kazanmak için sürekli pratik yapmak gerekir.
Anda kalmak için en kolay yöntemlerden biri nefesinize odaklanmaktır. İşe nefesinize odaklanarak başlayın. Nefesinizin burnunuzdan girişini, akciğerlerinize doğru takip ettiği yolu, göğsünüzü ve karnınızı nasıl şişirdiğini takip edin. Nefes verirken akciğerlerinizin inişini, nefesinizin havayla tekrar nasıl buluştuğunu fark edin.
Anda kalmak için kolay bir başka yöntem de yediğiniz yemeğin farkında olmaktır. Önünüzdeki tabağı görün ve içindeki yemeği inceleyin. Renklerine bakın, kokusunu içinize çekin. Yemeğinizden ilk lokmayı alırken elinizdeki çatalı fark edin, çatalınızdaki lokmayı görün. Lokmayı ağzınıza aldıktan sonra ısısını, tadını ve dokusunu dilinizde hissedin. Lokmayı çiğnedikçe yemeğin tadını çıkarın.
Üçüncü bir yöntem bulunduğunuz anda çevreden gelen seslere odaklanmaktır. Dilerseniz gözlerinizi kapatarak etrafınızdaki sesleri dinlemeye başlayın. Yakınınızdaki sesler, uzaktan gelen sesler, dışarıdaki sesler hepsini farkındalıkla dinlemeye çalışın.
Dördüncü egzersiz yürüme egzersizidir. Bunun için evin içerisinde birkaç adım atabileceğiniz bir alanda olmanız yeterlidir. Odanızdan mutfağa geçerken bile bunu deneyimleyebilirsiniz. Bastığınız yeri fark edin. Ayaklarınızın ve vücudunuzun nasıl senkronize bir şekilde hareket ettiğini hissedin. Farkında adım atarak postürünüzün, adımlarınızın ve duruşunuzun daha düzgün olduğunu gözlemleyin.
Beşinci anda kalma egzersizini çay veya kahve içerken uygulayabilirsiniz. Fincanı elinize alışınızın farkına vararak, fincanın yapısını, dokusunu, sıcaklığını hissedin. İçerisindeki içeceğinizin kokusunu içinize çekin. Tadını fark edin, dilinizde bıraktığı hissi ve yemek borunuzdan aşağıya inişine odaklanın.
Bu egzersizleri yaptıkça yavaş yavaş anda kalmayı öğreneceksiniz. Şimdi ve burada olmanın keyfine vardıkça hayattan zevk almaya başlayacaksınız.
https://livetobloom.com/anda-kalmak-neden-onemli/
https://www.youtube.com/watch?v=KMAop9SYNFM
https://www.youtube.com/watch?v=XGdgzBbKec4
https://livetobloom.com/anda-kalmak-neden-daha-iyi-hissettirir/
https://www.youtube.com/watch?v=maBh4lTpSb0
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.